0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Seçim fırsatçıları yine sahnede! 

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's (S&P), salı akşamı Türkiye'nin kredi notunu düşürdüğünü duyurdu. 

S&P'den yapılan açıklamada, Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notunun “BB”den “BB-”ye, yerli para cinsinden notunun “BB+”dan “BB”ye düşürüldüğünü, görünümünün “durağan” olduğunu bildirdi. 

Kuruluş tarafından yapılan açıklamada, kurdaki değer kaybının ve oynaklığın finansal istikrara yönelik bir risk olduğu belirtilerek Türkiye'deki yüksek enflasyon ile birlikte kötüleşen cari ve mali açık gibi “makro ekonomik dengesizliklere” değinildi. Türkiye’nin kredi notunu düşüren S&P, aslında sistematik bir kurnazlık yaptığını gördük. TCMB’ ın cari ve mali açık, enflasyon gibi rakamlarda tahminleri tutturamamasını fırsata çevirdi. 

Cari ve mali açık, enflasyon ve işsizlik rakamlarını göz önünde bulundurduğumuzda onların elinin daha güçlü olduğunu görüyoruz. 

Çünkü Kredi Derecelendirme Kuruluşları müşterilerine bu rakamlarla gittiğinde kendilerini kolaylıkla haklı çıkartabiliyorlar. Ancak erken seçim kararı öncesinde Türkiye’nin kredi notunu düşüren S&P’nin diğer bir kurnazlığı ise şu: 

24 Haziran seçimlerinde Erdoğan’ın yeniden Başkan seçilmesiyle beraberinde siyasi istikrarın devam etmesi, ekonomide güçlenmeye neden olacaktır. İster istemez ya da zorla da olsa Türkiye’nin kredi notunu yükseltmek zorunda kalırlarsa en azından en düşük not ile değerlendirmeye devam edecektir. 

Yani öyle ya da böyle “ Notunuz bizde düşük” mesajı vermeye devam edecektir. 

Diğer yandan Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye ile ilgili 4. Madde Konsültasyon Raporu'nu yayımladı. Raporda, 2016'daki darbe girişiminin ardından Türkiye ekonomisinin 2017'de güçlü şekilde toparlandığı vurgulandı.  

Öte yandan Türkiye ekonomisinin aşırı ısındığına yer verilen açıklamada, ekonominin iç ve dış dengesizliklerle karşı karşıya olduğu ve enflasyonun hedeflenen seviyenin üzerinde seyrettiği belirtildi.  

Para politikasının daha da sıkılaştırılması gerektiği vurgulanan açıklamada, yapısal reformların iş piyasasında esnekliği arttırmaya odaklanması gerektiği kaydedildi. Yani IMF, “TCMB Faiz artırsın” istiyor! Çift hane rakamların tek haneye gerilemesini beklemeden faiz artırımı bekleyen yabancılar, bu süreci güzel kullanıyorlar. 

Geçen hafta belirttiğim gibi mücadele sadece siyasette değil, ekonomik mücadele de her geçen gün zorlaşıyor. Bizi de güçlü yapan bu sanırım “zoru başarmak”

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX